Çocuk Gelinler...
!fİstanbul kapsamında geçtiğimiz haftalarda Evcilik isimli bir belgesel izledim. Yönetmeni Bingöl Elmas...4 Kadın var filmde hikayesini paylaşan. Farklı coğrafyalarda, farklı yaşanmışlıkları anlatmışlar en samimi halleriyle.
İçim acıdı izlerken gerçekten. 11 yaşında bir kızın evlendirilebilmesini aklım alamıyor benim. İnan daha adet görmemiştim diyor Naze, ilk gecesini anlatırken. Nasıl olur da çocuk büyütürüm diyor Hayriye, daha kendim çocukken.
Aileler karar vermiş evliliklere. Biri hariç, Feride. Feride kendi kaçmış daha çocuk yaşta, çok çekmiş. Bir annesi var Feride'nin. Nasıl sahip çıkılır çocuğuma konusunda ders vermiş adeta. Tek başına, destek almadan ve kim ne der diye düşünmeden.
Kesintisiz eğitim var diye bütün bunların engellendiğini sananlardansanız benim gibi, o da bir işe yaramıyormuş maalesef. Jandarma sadece 15 gün takip ediyor ve sonrasında kızlar okuldan alınıyor. Takip işini yapamadıktan ve sistemi uygulayamadıktan sonra neye yarar kesintisiz eğitim.
Evcilik çocuk gelinlerin, travmalarını ve acılarını aktarıyor izleyiciye.
Evcilik'in öncesinde gösterilen Çocuk Gelin adlı kısa film de başarılı bir kurgu ile anlatılan başka bir genç kadının hikayesi. Hayatlar, yaşananlar, isimler farklı olsa da sonuç hep aynı. Gerçekleşmeyen hayaller, acı ve mutsuzluk...
http://www.ifistanbul.com/tr/if-filmler/Evcilik
Az
Az, ilk okuduğum romanı oldu Hakan Günday'ın. O yüzden kıyaslama yapamıyorum. Herkes yapmış vesselam, kötüymüş bu romanı. Günday'a göreyse en iyi romanı.
Kitap, çok iyi bir öykü ile başlıyor. Derdâ ve Derda'nın hikayesini ayrı ayrı okuyoruz. Kitabın içinde yok yok. Tarikat, örgüt, londra, şiddet, mazoşizm, sadizm, cinayet, punk, mezarlıklar, korsan kitap, Oğuz Atay... Hal böyle olunca ister istemez içine çekiyor sizi karakterler ve yaşadıkları. Merak uyandıran cinsten.
Kitaptaki her karakter bir yerden tekrar çıkabilir, hepsi birbiriyle bağlantılı. Ben bu kadar tesadüf fazla demedim hiç. Neticede kurmaca bu gerçek hayat değil. Bu şekilde elşetirileri de anlamam zaten. Yazar dememiş ki "based on a true story".
Günday'ın betimlerini çok lezzetli buldum. Konulara yaklaşım tarzını ve anlatmak istediklerini de. Daha iyi anlamak için başka kitaplarını da okumam gerektiğini düşünüyorum.
Az, gerilimi dozunda, sürükleyici ve keyifle okunabilecek bir roman olmuş.
Kapak tasarımı çok başarılı. Kitap ayracı fikri de hoş olmuş, niyet çekmek gibi bir nevi. Bana düşense "Öyle ya da böyle herkesin bir ölümsüzlük planı vardı!"
Kaydol:
Kayıtlar
(
Atom
)
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder