Az
Az, ilk okuduğum romanı oldu Hakan Günday'ın. O yüzden kıyaslama yapamıyorum. Herkes yapmış vesselam, kötüymüş bu romanı. Günday'a göreyse en iyi romanı.
Kitap, çok iyi bir öykü ile başlıyor. Derdâ ve Derda'nın hikayesini ayrı ayrı okuyoruz. Kitabın içinde yok yok. Tarikat, örgüt, londra, şiddet, mazoşizm, sadizm, cinayet, punk, mezarlıklar, korsan kitap, Oğuz Atay... Hal böyle olunca ister istemez içine çekiyor sizi karakterler ve yaşadıkları. Merak uyandıran cinsten.
Kitaptaki her karakter bir yerden tekrar çıkabilir, hepsi birbiriyle bağlantılı. Ben bu kadar tesadüf fazla demedim hiç. Neticede kurmaca bu gerçek hayat değil. Bu şekilde elşetirileri de anlamam zaten. Yazar dememiş ki "based on a true story".
Günday'ın betimlerini çok lezzetli buldum. Konulara yaklaşım tarzını ve anlatmak istediklerini de. Daha iyi anlamak için başka kitaplarını da okumam gerektiğini düşünüyorum.
Az, gerilimi dozunda, sürükleyici ve keyifle okunabilecek bir roman olmuş.
Kapak tasarımı çok başarılı. Kitap ayracı fikri de hoş olmuş, niyet çekmek gibi bir nevi. Bana düşense "Öyle ya da böyle herkesin bir ölümsüzlük planı vardı!"
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(
Atom
)
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder