Miyazaki ile Rüzgar Yükseliyor: Jirô Horikoshi vs Vecihi Hürkuş
sözde yazar
Pazartesi, Eylül 15, 2014
anime
,
film
,
Hayao Miyazaki
,
Japonya
,
Jirô Horikoshi
,
Kaze tachinu
,
Rüzgar Yükseliyor
,
The Wind Rises
,
Vecihi Hürkuş
Hiç yorum yok
Rüzgar Yükseliyor (Kaze tachinu) Japon anime ustası Hayao Miyazaki'nin 2013 yapımı son filmi. Venedik Film Festivali'nde, Miyazaki'nin birlikte çalıştığı Studio Ghibli'nin başkanı tarafından yapılan açıklama doğruysa eğer -ki öyle görünüyor- Rüzgar Yükseliyor, Miyazaki'nin gerçekten son filmi. 72 yaşındaki usta son ve en gerçekçi projesiyle emekliye ayrılıyor.
Miyazaki'nin daha önceki filmlerinden yola çıkarsak, eşsiz bir hayal gücü ve nevi şahsına münhasır karakterleri gelir aklımıza. Yürüyen şatolar, ruhlar, ejderhalar gibi doğaüstü hikayeler vardır filmlerinde. Rüzgar Yükseliyor'u geçmiş filmlerinden ayıran en temel nokta, filmin Jirô Horikoshi'nin gerçek hayat hikayesinden yola çıkan biyografik bir film olması. Bu açıdan bakıldığında ortaya pek öyle fantastik bir hikaye çıkmamış. Hal böyle olunca, I. Dünya Savaşı, II. Dünya Savaşı, Nazizm, deprem, savaş gibi olguları içinde barındıran buz gibi bir gerçeklik çıkıyor karşımıza.
Kahramanımız Jirô Horikoshi uçaklara ve uçmaya oldukça meraklı bir çocuk olarak karşımıza çıkıyor. Miyop olduğu için asla pilot olamayacağı gerçeğiyle yüzleşip, uçak tutkusundan vazgeçemeyeceğini anladığında, uçak tasarlamak fikrine tutunuyor. 20. yüzyılın başlarında geçen hikayede, dönemin ünlü İtalyan uçak mühendisi Giovanni Battista Caproni, Jirô için ilham kaynağı. Öyle ki, rüyalarında Caproni ile buluşan Jirô, hayran olduğu adamla bulutların üstünde çıkar, uçakların kanatlarında yürür. Henüz filmin başında geçen bu rüya sahneleri, Miyazaki'nin tarzına en uygun sahneler olarak dikkat çekiyor. Sanki birazdan göreceğimiz o saf gerçekliğe hazırlıyor bizi.
Jirô, uçak tasarımı yapma yolunda yavaş ama emin adımlarla ilerlerken, yaptığı tren yolculuğu sırasında, 1923 yılında gerçekleşen büyük Kanto depremini yaşar. Deprem sahnesi öyle güzel yapılmış ki, çizgi de olsa epey etkiliyor. Hemen akabinde gelen yangınlar ve diğer felaketlerle birlikte filmin seyri de bir anda değişiyor. Tabi ki bu sahneler izleyicinin beklentilerini de değiştiriyor. Benim gibi film hakkında bir bilgi sahibi olmadan izliyorsanız ve fantastik ve eğlenceli bir hikaye izlemek amacıyla ekran karşına geçmişseniz titreyip kendinize gelmek zorundasınız. En azından filmin bir hayal ürünü değil de biyografi olduğunu düşünmeye başlayabilirsiniz. Eğer artan dramın dozuna ve biyografi fikrine alıştıysanız filme devam edebilirsiniz. Zira sonrasında çağın vebası verem, II. Dünya Savaşı öncesi dönemde, modernleşmeye ve kalkınmaya çalışan bir halk izleyecekseniz. Bütün bu olumsuz yanların yanında büyük de bir aşk hikayesi var. Jirô ve Kayo'nun aşkı.
Film sonrası araştırmamdan öğreniyorum ki Jirô Horikoshi, II. Dünya Savaşında Pearl Harbor baskınında kullanılan Mitsubishi A6M Zero modeli uçağın yaratıcısı. Bu kadar iyi yürekli bir adamın tutkusunun sonrasında nelere yol açabileceğini gösteren gerçeklik.
Özetle, Miyazaki sevenleri hayal kırıklığına uğratabilecek bir film olmuş Rüzgar Yükseliyor. Fakat bütün bu olumsuz etkiye rağmen benim için de sürpriz olan bu filmi sevdim. Büyük tutkuları olan insanlara olan saygımın bunda etkisi çoktur, tabi Miyazaki sevgimin de.
Şimdiki bölüm başlık ne alaka diyenler için. Filmi izlerken, bir yandan da sürekli Cumhuriyet tarihinin önemli pilot ve uçak tasarımcısı olan Vecihi Hürkuş'u düşündüm. Adını pek kimsenin bilmediği Hürkuş, Jirô Horikoshi ile hemen hemen aynı dönemlerde yaşamış ve aynı tutkulara sahip. İkisinin şartlarını karşılaştırıp durdum. Jirô'nun arkasında bir devlet var ve onu destekliyorlar. Vecihi Hürkuş'un arkasında da bir devlet var fakat bu devletin görevi destek değil tam manasıyla köstek. Bahsettiklerimi daha iyi anlamak için Vecihi Hürkuş hakkında detaylı bir yazı okumak isterseniz, M. Serdar Kuzuloğlu'nun blogundaki yazıyı öneririm. http://www.mserdark.com/vecihi-hurkusu-bilir-misiniz/
Hatta şöyle bir sıralama yapabilirsiniz, önce Vecihi Hürkuş'un yaşadıklarını okuyun sonra bu filmi izleyin. İki ülke arasındaki zihniyet farkını görün. Yani kalkınmaya çalışan bir ülkeyle, kalkınMAmaya çalışan bir ülke arasındaki farkı.
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(
Atom
)
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder